İĞNEADA GEZİSİ
İstanbul'a 260 km uzaklıktaki İğneada'da
otel ve pansiyonlar bulunuyor. Ev pansiyonculuğu da son yıllarda gelişme
gösteriyor. Haftalık, aylık veya sezonluk olarak ev kiralamanız da mümkün.
Komple hizmet veren bir de kamping var. Evliya Çelebi Seyahatname'sinde “Fatih'in
akıncılarından İne Gazi'nin fethettiği belde. Harap, yıkılmış kalesi ayakta zor
duruyor. Kale içinde odunculukla geçinen Rumlar yaşarmış” diyor. Evliya Çelebi
Bulgaristan sınırına 12 km uzaklıktaki bu şirin sahil kasabasını böyle
tanımlamış. Yedigöller Milli Parkı'nı kıskandıracak güzellikteki Istranca
Ormanları içinden geçilerek ulaşılan İğneada 20 kilometreyi bulan geniş kumsalı
ile insanı büyülüyor. MTA tarafından yapılan araştırmalarda altın
zerreciklerinin varlığı da kanıtlanmış. Çıkarılması için pfoje bile üretilmiş
ama maliyetin yüksekliği nedeniyle ekonomik bulunmayarak vazgeçilmiş.
Haziran - Eylül ayları yaz sezonu yaşayan
İğneada'ya çevre ilçe ve kentlerden akın edenler eşsiz kumsalın ve temiz
denizin tadını çıkarıyorlar. Yılın diğer aylarında kumsal oto ve
motokroscuların gözdesi. Jeeplerle, motorsikletlerle gelenlerin kros yaptığı
kumsal deniz kabukları toplamaya meraklı olanlara da olanak sunuyor.
İçecek kadar temiz bir denize sahip
sahili el değmemiş, yağmaya uğramamış. Bu nedenle de doğal güzelliği eşsiz.
İğneada tipik Karadeniz sahillerinin aksine yaz aylarında sakin ve dalgasız bir
doğal liman. Kuzey rüzgarlarına kapalı. Denizin 150 metresinin sığ oluşu ise
bir başka avantaj. Üçüncü jeolojik zamanın sonları ile dördüncü zamanın
başlarında çevredeki dağlardan nehirler aracılığı ile gelen alüvyonların Rapana
sırtı arası ile Limanköy platosu önündeki körfezi doldurması ile bölgede birçok
göl oluşmuş. Sazlıklarla kaplı göller kuşlar için de tam bir cennet. Dağlardan
gelen sularla beslenen lagün gölleri kış aylarında sularının bir kısmını
Karadeniz'e boşaltıyorlar. Erikli Gölü çevresi doğal SİT alanı ilan edilmiş.
Mert Gölü kıyılarında ise bazı yapılara rastlanıyor. Dibi bataklık olan gölün
asıl zenginliği balıktan ziyade sazlıkları. Sazlar kış aylarında kesilip
Hollanda'ya ihraç ediliyor.
Bu arada Hamam ve Pedina göllerinden
bahsetmek gerek. Bu göllerin ziyaretçileri Bulgaristan, Rusya ve Tuna Nehri
deltasından gelen ördek, kuğu ve diğer kuş türleri. Yıldız dağlarının sık ve
gür ormanlarla kaplı olması geyik, karaca, domuz, tavşan, tilki, sansar gibi
hayvanların yaşamasına uygun bir ortam sağlıyor. Avcılar için de gözde bir
mekan oluyor.
Alamana adı verilen büyük balıkçı
tekneleri ile açık denizden yakalanan kalkan balığının yanı sıra eylülde lüfer,
palamut bolluğu yaşanıyor. Orman içinde alabalık yemek ise ayrı bir imkan.
Bataklıklarda oluşan Longoz Ormanı, çok
nemli, balçık alanlarda yetişen alüvyal orman türünün çok özgün bir örneği, bu
nedenle de koruma altına alınmış durumda.
Deniz fenerinin bulunduğu sarp kayalıklar
da ziyaretçileri başka bir aleme sürüklüyor.
İĞNEADA'YA ULAŞIM
İstanbul'a 260 km. uzaklıktaki İğneada'ya
İstanbul'dan özel araçla gitmek isteyenler TEM otoyolundan Edirne yönüne
giderken Lüleburgaz - Babaeski ayrımında otoyoldan ayrılacaklar. Pınarhisar ve
Demirköy üzerinden devam eden asfalt yol Karadeniz kıyısına ulaşacak.
Lüleburgaz'dan otobüsle gitmek de mümkün.
Kıyıköy üzerinden sahil yolu ile de
ulaşılabilir ama bu yol ancak yazın kullanılabiliyor.
Yorumlar
Yorum Gönder