"... Şehri biraz da Afrodit'e benzettim. Sabahın erken saatlerinde denizden bembeyaz doğuyordu. Güneş sanki onu kollarıyla tutuyor ve denizden çıkarıyordu..." Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir, "Mavi Sürgün" kitabında böyle anlatıyor, Bodrum'la ilk karşılaşmasını. Bu kıyıların farkında mısınız, bilmiyorum? 3000 yıllık bir liman kenti burası. Sizden önce de burada aşık oldular, şarap içtiler ve yazdılar. Tarihin babası Herodotos Bodrumluydu, ilk tarih kitabını o yazdı. Dünyanın ilk kadın amirali Artemisia da buralıydı. "Bugün erkekler kadınlar gibi, kadınlar erkekler gibi savaştı" sözü onun için söylenmişti . Dünyanın yedi harikasından biri bu topraklarda inşa edildi. Kitaplarıyla, şiirleriyle hayatımızda iz bırakan birçok ismin doğduğu, büyüdüğü, sevdiği, kaldığı, kaçtığı yer yine burasıydı. Neyzen Tevfik, Turgut Reis, Azra Erhat, Sabahat tin Eyüboğlu, Bedri Rahmi, Fatma Mansur Coşar, Zeki Müren, İlhan Berk ve daha birçoğu... Mavi yolculuğun temellerini atan keşif dürtüsü ilk buradan demir aldı. Binlerce yıllık ahşap guletler o zaman da bugün de bu ma viliklerde yol aldı. Halikarnas Balıkçısı kale bentlik olarak sürgüne gönderilmişti . Bodrum Kalesi'ne kapatılacaktı. O, Birinci Dünya Savaşı'ndaki bombardımanda tahrip olan bu kaleyi hiç sevemedi. Oysa bugün kaleden içeri girdiğinizde, dünyanın en büyük su altı arkeoloji müzesi burada . Yeryüzünün en eski batığı, en eski satranç takımı ve en eski kitabı da... Evet, Akdeniz'in en canlı, hareketli ve çılgın gece hayatı da burada. Bütün mesele buysa, "aut" sınıflandırmasından öteye gidemeyecek demektir . İnsan nasıl hiç bıkmadan bütün barlara girer çıkar da, dünyanın bildiği bir tarihe sırt çevirir? Bu da bir seçim, bu da bir tatil anlayışı.
"... Şehri biraz da Afrodit'e benzettim. Sabahın erken saatlerinde denizden bembeyaz doğuyordu. Güneş sanki onu kollarıyla tutuyor ve denizden çıkarıyordu..." Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir, "Mavi Sürgün" kitabında böyle anlatıyor, Bodrum'la ilk karşılaşmasını. Bu kıyıların farkında mısınız, bilmiyorum? 3000 yıllık bir liman kenti burası. Sizden önce de burada aşık oldular, şarap içtiler ve yazdılar. Tarihin babası Herodotos Bodrumluydu, ilk tarih kitabını o yazdı. Dünyanın ilk kadın amirali Artemisia da buralıydı. "Bugün erkekler kadınlar gibi, kadınlar erkekler gibi savaştı" sözü onun için söylenmişti . Dünyanın yedi harikasından biri bu topraklarda inşa edildi. Kitaplarıyla, şiirleriyle hayatımızda iz bırakan birçok ismin doğduğu, büyüdüğü, sevdiği, kaldığı, kaçtığı yer yine burasıydı. Neyzen Tevfik, Turgut Reis, Azra Erhat, Sabahat tin Eyüboğlu, Bedri Rahmi, Fatma Mansur Coşar, Zeki Müren, İlhan Berk ve daha birçoğu... Mavi yolculuğun temellerini atan keşif dürtüsü ilk buradan demir aldı. Binlerce yıllık ahşap guletler o zaman da bugün de bu ma viliklerde yol aldı. Halikarnas Balıkçısı kale bentlik olarak sürgüne gönderilmişti . Bodrum Kalesi'ne kapatılacaktı. O, Birinci Dünya Savaşı'ndaki bombardımanda tahrip olan bu kaleyi hiç sevemedi. Oysa bugün kaleden içeri girdiğinizde, dünyanın en büyük su altı arkeoloji müzesi burada . Yeryüzünün en eski batığı, en eski satranç takımı ve en eski kitabı da... Evet, Akdeniz'in en canlı, hareketli ve çılgın gece hayatı da burada. Bütün mesele buysa, "aut" sınıflandırmasından öteye gidemeyecek demektir . İnsan nasıl hiç bıkmadan bütün barlara girer çıkar da, dünyanın bildiği bir tarihe sırt çevirir? Bu da bir seçim, bu da bir tatil anlayışı.
Yorumlar
Yorum Gönder