İZMİR LEVANTENLER


1592'de kurulan The Levant Company, Buca için önemli bir adımdı. Böylece yabancı serma­ye Buca'yı zenginleştirmeye başlamıştı. The Le­vant Company adlı şirket sadece ticarette değil, aynı zamanda İngiltere ile Türkiye arasındaki si­yasal ilişkilerde de rol oynadı. Buca'ya İngiliz­lerin ardından, Fransızlar, İtalyanlar ve Hollan­dalılar da geldi . Fransızca'dan türeyen "Levan­ten" kelimesi, güneşin Doğu'dan doğuşundan esinlenerek, Batı'dan Doğu'ya gelen yabancıla­ra verilen addır. Aralarında kendi lisanlarını ko­nuşurlardır. Her ne kadar Türklerle kaynaşmış olsalar da, kendi aralarında ve kendi mahallele­rinde yaşarlardı. 1740'tan itibaren İzmir ticaretinde önemli rol oynadılar. Kapütülasyonlar da onlara daha rahat koşullar sağladı. XIX. yüzyıl­da, bir İngiliz şirketi olan Aydın Demiryolu, bu­rada bir demiryolu inşa ettirdi. Buca, İzmir'e bu şekilde bağlandı ve şirketin ileri gelenleri de bu­raya yerleştiler. Zaman içinde, Levantenler burada görkemli malikaneler inşa ettirdiler. Bu­ca, İzmir'in önemli bir banliyösü konumunu aldı. Hatta tren yolunu şehre kolaylıkla gide­bilmeleri için yaptırdıkları söylenir. İstasyona varınca, Levantenleri at arabaları bekler ve malikanelerine taşırmış. Bugün eğitim fakülte­sine ait olan Madam Rees'in malikanesinin önünde bu at arabalarını görmek mümkün. Bugün at yarışlarının düzenlendiği Hipodrom, 1856'da Bornovalı Whitall ve Bucalı Rees aile­lerinin girişimiyle yaptırılmıştı. Cumhuriyet'le kapütülasyonlar kaldırıldı ve Levantenlerin ti­caretteki koşulları değişime uğradı. 1930'Iar­ da da Aydın Demiryolu, devlet tarafından alı­nınca, şirket yetkilileri İzmir'den ayrıldılar. Malikaneler, devlet kuruluşları tarafından satın alındı ve onarılarak banka, güzel sanatlar lise­si, okul, dernek ya da yurt olarak tekrar yaşa­ma geçirildiler.

Yorumlar