Amman Hatıraları


Sütunlar, üstü başı toz içindeki Bedeviler tarafından tütün içmek ve dedikodu yapmak için sıra niyetine kullanılıyor.

Amman'ı kendilerine başkent seçen eski imparatorluklar, onu baştan aşağı imar etmişlerdi, ama sonra hükümdarlarıyla birlikte tarihe karışıp unutuldular. Ona hükmeden güçlü iktidarlar şimdi sadece birer anı. Oysa şehrin yaşantısı hiç değişmeden devam ediyor. Amman şimdi bir kez daha başkent seçildi, krallığa yeni bir ad verildi ve sanki tamamiyle yeni bir yermiş gibi haritaları yeniden basıldı.

amanın tüm dönemleri boyunca, Araplar hemen hemen hiç değişmedi. Şehir halkı, akşam olduğunda sessiz evlerinde yüzyıllardır yaptıkları gibi satranç oynuyor. Araplar satrancı kendi icatları olarak görüyor. Bedevi çölden çıkıp gelir, nargilesini ve fincanlar dolusu acı kahvesini içer ve dörtnala ıssızlığına geri döner. Mevsimler değiştikçe çadırlarını toplar, keçi sürüleri ve develeriyle birlikte taşınır. Avrupa'daki devlet adamları keyiflerine göre çölün şu ya da bu bölümüne krallık demek için Bedevi'ye para ödemek istedikleri sürece, bu konu onun için pek önem taşımaz. O ne haritalardan anlar ne de haritaları umursar. Ama ona para ödetmeye kalkışırlarsa durum değişir. O zaman bir krallık kurmak sanıldığı kadar kolay bir iş olmaktan çıkar.

Emir Abdullah İbn Hüseyin, Mavera-i Ürdün'ün kâğıt üzerindeki hükümdarıdır. Onun sarayı atalarınınkiyle aynıdır —mevsimlere göre çölde oradan oraya taşınan bir grup çadır. Kudüs'ten Amman otomobille sadece beş saat uzaklıkta, fakat bu yolculuk Batı'dan Doğu'ya geçişi simgeliyor ve yolda pek fazla yolcu yok. Mavera-i Ürdün'de yabancılar genellikle hoş karşılanmıyor. Orası Arabistan'ın eşiği ve bir kez sınırından geçince Avrupa kanunlarının ve yetkesinin hükmü kalmıyor.

Yorumlar