20. yüzyıl Britanya' yı çok değiştirdi. Yüzyılın açılışı, kısa süren, parıltılı Edward dönemiyle yapıldı. Ardından bir milyon kişinin öldüğü, hayatta kalanların ruhsal bun alıma girdiği, ardında korkunç, yanıt verilemez sorular bırakan 1. Dünya Savaşı (1914 - 1918) geldi. Hiçbir toplum -hele de Britanya gibi katı biçimde katmanlaşmış bir toplum- böylesine çetin bir deneyimden sonra temel değişimlerden kaçamazdı. 1918'de 21 yaşın üstündeki erkeklerle 30 yaşın üstündeki kadınlara oy hakkı verildi ( kadınlara 21 yaşında oy hakkı 1929' da sağlandı). Temel eğitim ücretsiz oldu. Üye sayıları ve güçleri artan işçi sendikaları, 1926' da madencilerin ücretlerinin ve çalışma koşulların iyileştirilmesi taleplerine destek vermek amacıyla Genel Grev'e önderlik ettiler. Büyük darbe yiyen kuzeydoğudan harekete geçen bir grup insan, 1936 Jarrow Yürüyüşü'yle 500 kilo metre katedip protesto için Londra' ya geldi. Aynı yıl VIII. Edward (hükümranlığı 1936) babası V . George' un (hükümranlığı 1910- 1936) yerine taç giydi, Amerikalı dul Wallis Simpson'a aşık oldu ve onunla evlenmek için tahttan feragat etti. Yeni Elizabeth dönemi insanları 2. Dünya Savaşı' nda altı milyon Britanyalı ordu ya katıldı ve 275 bini yaşamlarını yitirdi. Hava saldırılarında 58 bin kişi kendi toprakların da can verdi. "Savaşı kazanmak" olağanüstü bir gurur meselesi yapılırken, çok geçmeden yiyeceklerin karneye bağlanması, giyside, arabalarda ve inşaatlarda l950' lere kadar sürecek kemer sıkma politikaları sonucu "barışı yitirmenin" düş kırıklığı yaşanmaya başlandı.
Yorumlar
Yorum Gönder